İyi insan
olmayı sorgular oldum bu aralar. Naif, ince düşünceli olmak hem yoruyor hem de zarar
veriyor bazen.
Böyle iyi
olucam diye, ince düşündükçe beklentiye de girmeye başlıyorsun. Karşındaki
insanlarda sana iyiniyetli davransın istiyorsun. Göremeyince hayal kırıklığı.
Kendimi bildim
bileli bu yaşıma kadar kimse hakkında kötü düşünmedim, kimsenin kuyusunu
kazmadım. Hatta başıma gelen birçok olaydan sonra en acımasız kendimi
eleştirdim.
Bazen olayı
abartıp saflık derecesinde iyiniyetli davranabiliyorum. Ve ne yazık ki; kötüye
kullanıldığını gördüğümde yine kendimi eleştiriyorum, yine kendime kızıyorum. “Niye
böyle yapıyorsun, kendini saf yerine koyduruyorsun diye”
Çocukken günlük
tutardım. Ne zaman üzülsem hemen özenle sakladığım defterime sarılır içimi
dökerdim. Mutlu olduğum günler yazmazdım nedense, bu seferde vicdan yapar, özür dilerdim günlüğümden.
"Sevgili günlük lütfen uzun süredir yazmadığım için beni affet, biliyorum seni
çok ihmal ettim, hep üzüntümü paylaşmak için sana yazıyorum" gibi şeyler yazardım.
Anlayacağınız bir deftere bile değer verir, nazik davranırdım, sanki gizli bir dostmuş gibi.
Şu an bloğa da bu muameleyi yaptığımın
farkındayım.
Sadece takıldım
bu aralar klavyeye gidiverdi ellerim, iyi olmaya ara mı versem acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder