Geçen
hafta köşem boş kaldı, yazasım gelmedi. Konuşasım da yoktu hiç. Sanki kelime
dağarcığım haleti ruhiyemi anlatmaya yeterli değildi. Hamilelik hormonlarından
mı bilmem genelde optimist olmaya çalışan ben kolayca pesimist yönleri bulmaya pek
bir eğilimli haldeyim. Son günlerde çok değişken bir ruh haline sahibim.
Mutluluk, üzüntü, heyecan, korku, neşe, endişe hepsini bir arada yaşıyorum
sanki. Kolayca da ağlar oldum herşeye. Sulugöz müyüm neyim? Gözyaşlarım için mutluyken,
mutsuzken hiç farketmiyor, sanki kirpiklerimin ucunda sıraya girmiş bekliyor
hepsi. Ben planlamayı severim hayata dair herşeyi. Organize olayım herşey benim
düşündüğüm gibi gitsin isterim. Ama her zaman mümkün olmuyor bu. İnsanın başına
hiç ummadığı şeyler gelebiliyor. Hayatı yönetmek neredeyse imkansız gibi. Ne
tuhaf mutlulukla mutsuzluk, huzurla endişe, iyiyle kötü, beyazla siyah
birbirine geçmiş sanki hayatta. Yaşanan kötü olaylar karşısında iyi taraflarını
bulmayı seviyorum ben. En azından çaba gösteriyorum bunun için. Allah’a şükür
diyorum hep, hani bunu yaşıyoruz ama en azından şunu yaşamıyoruz. Buna şükür,
öyle ya ne hayatlar var bu halimize şükür.
Ama
farkında olmadan biriktiriyorum sanırım. İyimserlik oyununu oynarken; küçük
küçük sürekli biriktiriyorum. Hani ben çok güçlüyüm ya, iyi yönlerini
görebilirim hayatın herşeyle baş edebilirim derken farkında olmadan kumbarayı
dolduruyorum galiba.
Bu kadar karamsar yazdıktan sonra ne oldu
ki bu kadar acaba demeyin. Başedilemeyecek türden değil, hayat koşuşturmacası
içinde hemen hemen hepimizin yaşadıklarından. Aslında küçük şeyler.. Ama;
- Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar ateşi söndürebilirmiş.
- Her küçük şey mutlaka işe yararmış, birçok küçük bir büyük edermiş
- Sağanak dediğimiz küçük damlacıklardan ibaretmiş
- Ufacık bir yağmur kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş
- Bütün hasat bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş
- Büyük bir geminin batması için küçük bir delik yeterli imiş
- Büyük makineleri küçük çarklar çalıştırırmış
- Küçük başlangıçlar olmadan büyük sonuçların sağlandığı vaki değilmiş
Uzun
lafın kısası aslında Küçük sandığımız birçok şey hayatımızı çok fazla
etkileyebilirmiş.
Dolayısıyla
benim küçük olumsuzları biriktirmeyi bırakıp, güzellikleri biriktirmeye
başlamam gerekiyor yeniden.
Hamişten
: Hamileliğimin
2. Tmister’ını yaşıyorum şuan. 4,5 aylık olduk. Her geçen gün biraz daha
büyüyoruz, 6 yıl sonra tombik hallerime geri döndüm. Geçen doktor kontrolümüzde
3’lü testimizi olduk. Şimdilik herşey yolunda gidiyor. Endişeleri bir kenara
bırakıp, şimdilik çok beceremesem de keyifli bir hamilelik geçirme
çabasındayım. Doktorumuz bebeğimizin kıza benzediğini söyledi. Bakalım bir ay
sonraki kontrolümüzde de aynı tahmin gelecekmi? Umutçum yine pek tepki vermedi
kız kardeş konusuna, kesin mi dedi sadece. Tabi bizde isim krizi başladı bu
arada. Bebeğin ismi ne olacak? Ben rüyamda gördüğüm İnci ismini çok istiyorum.
Oğluşumuzda Allah aşkına o ismi koymayın diyor. Ana sınıfında bir arkadaşının
ismi İnciymiş ve pek sevmiyorlar sanırım birbirlerini öyle anlaşılıyor ;) Çiçek
koyalım diyor, çiçek olsun kardeşimin adı. “Kardeşim” nasılda yakışıyor küçük ağzına.. Abinin ismi
sevmesi bizim için çok önemli bakalım neye karar verebileceğiz.
Umutçumda anasınıfına gitmeye devam
ediyor. Ay sonuna kadar sürecek okulları. Bu haftasonu mezuniyet törenleri
olacak. 6 yaş keplerini giyecekler, gösteri yapacaklar. Şuan gösteri ile ilgili
hiçbir tüyo alamadık. Heyecanla bekliyoruz.
Bizden
şimdilik bu kadar,
Sevgiyle
kalın..
21.06.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder