Ben
küçük bir kızken sokakta oynardık arkadaşlarımızla. Sabah evden çıkar akşam
ezanı okunmadan dönmezdik evimize, yada acıkmadan. Apartmanlar yoktu, yada çok
azdı, parklar da yoktu. Tek tük araba geçerdi sokağımızdan. Sokaklar toprak ve
tozluydu ama güvenliydi bizim için. Tüm komşular komşu teyzemizdi. Biber
dolması çok severdim ben.. herkeste bilirdi. Biber dolması pişiren mutlaka
İlknur diye seslendirdi ;)
En
çok evcilik oynamayı severdim. Kapımızın önüne ne kadar oyuncağım varsa yığardım,
minderlerle küçük bir ev yapardım. Yemek pişirir, arkadaşlarımı çaya davet
ederdim.
Aslında
çok oyuncağımız olduğu da söylenemezdi, pek çoğu uydurma şeylerdi ama illa da
oyuncak olmasına gerek yoktu bizim için herşey oyuna dönüştürülebilirdi. Mesela
özenle taşlar toplar beştaş oynardık biz. Taşlarla oynanan tombilibiliş vardı
sonra..
İp
atlardık, yakan top, istop, körebe, yakalanbaç, köşe kapmaca, saklambaç
oynardık. Yağ satardık, bal satardık, bazen kavga da ederdik ama sokakta
kalabalık mutlu çocuklardık.
Şimdi benimde bir oğlum var, tam oyun
çağında ama o kadar farklı ki benim çocukluğumdan. Çok haraketli, inanılmaz
enerjik bir çocuk ama ne oynayacağını bilmiyor, bilse bile çoğu zaman arkadaş
bulamıyor.
Bütün
gün okulda olduğundan mahalledeki çocukları tanımıyor. Biz mahallemizin okuluna
gittiğimizden okul arkadaşlarımızla da oynardık. Şimdi çocuklar servisle başka
okullara gittiklerinden, okul arkadaşlarıyla farklı yerlerde oturduklarından
birbirleriyle oynama fırsatı bulamıyorlar.
Tüm
anneler aynı endişeleri aynı sorunları yaşıyoruz sanırım. Çocuğumuza
oynayabileceği alan, yada arkadaş bulmakta güçlük çekiyoruz. Bu da çocuğun
enerjisini harcayamamasına yada enerjisini yanlış yerlere yönlendirmesine ve
sosyalleşmesinde güçlükler yaşamasına neden oluyor.
Biz
müstakil bahçeli bir evde yaşıyoruz. Ancak çocuğun gidebildiği tek alan bu
bahçe oluyor. Sokağa gönderemiyoruz oynaması için, ya sokaklar çok değişti yada
biz anneler daha pimpirikli olduk. Sanıyorum her ikisi de.
Müstakil
bir evde yaşamamıza rağmen, komşuluk ilişkilerimiz benim çocukluğumdaki gibi
değil. Evler birbirinden çok ayrı, genelde kimseyi görmüyorum ve çoğunu
tanımıyorum bile. Ya çalıştığımdan, ya annem kadar misafirperver olamayışımdan,
yada zaman gerçekten çok değişti.
Yazları
ise, yazlık eve geçiyoruz ve site ortamında yaşamaya başlıyoruz. Müstakil eve
alışık bizim aile için biraz zor olabiliyor. Sadece kendimize ait bir evde
yaşıyor olmanın özgürlüğü bir anda koşturma oğlum, bağırma, sessiz olalım, alt
kattaki, üst kattaki komşularımız rahatsız olmasın aman ha tedirginliğine
dönüşüyor.. iyi tarafları da yok değil tabi.. Balkona çıkıyoruz, asansöre
biniyoruz, bahçede biraz geziyoruz bir komşumuzu görüp konuşma fırsatı
bulabiliyoruz. Siteler ortak kullanım alanları nedeniyle biraz içiçe bir hayat
tarzı sağlıyor. Bu durumda bana çocukluğumu hatırlatıyor..
Oğluşumda site bahçesinde bol bol oynama fırsatı buluyor komşularımızın çocuklarıyla birlikte.. Bisiklete biniyor, top oynuyor, saklambaç,
yakantop bile oynuyorlar. İşten dönerken; daha sitenin bahçesinde atlıyor
arabadan ben arkadaşlarımla oynayacağım diyor. Yemek hazır olduğunda zor
alıyoruz içeriye.. Yüzü gözü elleri üstü başı kir içinde oluyor. Oğlanı
göremiyoruz resmen tozdan ;) naptın oğlum serzenişlerinde de bulunsam, çok hoşuma
gidiyor bu durum. Oh diyorum evet çocukluk bu işte..
Geçen
günde bir arkadaşım Umut’u soruyor. Umut sokak çocuğu oldu resmen sokaktan eve
gelmiyor ki hep oyun peşinde dedim..
Yok
canım ne sokak çocuğu site çocuğu o dedi.. :) Evet; site çocukları da olsa
bizim çocuklarımız, en azından oyun alanı ve arkadaşları bulabiliyorlar. Çocuk
olmak da bu demek değilmi zaten.. Keşke tüm çocuklar gönüllerince oyun oynayabilirseler..
Hamişten
: Oğluma
geçen hafta kardeşi olacağını söyledim. Hiç tepki vermedi meğer inanamamış.
Uzun ve hiç bitmeyeceğini sandığım sorularından sonra inandı sanırım. Şimdilik
olumlu tepkiler veriyor. Hem sevindim, hem üzüldüm diyor. Onu sevmeyeceğimizden
ihmal edeceğimizden korkuyor çok ince bir çizgi var burada bebek olunca
unutmamamız gereken.
Önümüzdeki hafta sonu da doktor
kontrolümüz var, bekli cinsiyetimizi öğreniriz ve 3’lü test zamanımız.
Bizden
şimdilik bu kadar,
Sevgiyle
kalın..
01.06.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder