29 Eylül 2009 Salı

Kirpinin Zerafeti

Muriel Barbery
·
Turkuvaz Kitap· Basım Tarihi : 10 - 2008· Sayfa Sayısı : 280

On üçüncü yaş gününde intihar etmeyi planlayan on iki yaşında, son derece zeki ve üstün yetenekli bir kız çocuğuyla, müzik, resim ve felsefe meraklısı, Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu elli dört yaşında bir kapıcının, kibar bir Japon beyefendisi sayesinde gelişen sıra dışı dostluğunu anlatan Kirpinin Zarafeti, Fransa'da yayınlandığı 2007 yılında 1.100.000 adetlik baskı sayısına ulaşan, göze çarpmayan güzellikleri yücelten, sınıflar ve nesiller ötesi bir dostluğu konu edinen zarif ve etkileyici bir roman. Her şeyin, özellikle de hayata dair mutlak olguların ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteren nefis bir kitap. Barbery hayatın küçük keyiflerini, her şeyin Marcel Proust'un o sonsuz nostaljisi ile dengede olduğu muhteşem anları yakalamayı başarıyor.

“Romanın kahramanları müzik, resim ve felsefe meraklısı, Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu 54 yaşında sıra dışı bir kapıcı kadın Renee, hemen her konuda bilgili kibar bir Japon beyefendisi ve bir yıl sonra yaş gününde intihar etmeyi planlayan 12 yaşında, son derece zeki ve üstün yetenekli bir kız çocuğu olan Paloma. Aynı apartmanda yaşayan ve yolları hiç kesişmeyen kız ve kapıcı kadın binada daire kiralayan Japon beyefendi aracılığıyla tanışıyorlar. Onların tanışmalarına kadar geçen sürede, küçük kızın ve kapıcı kadının bakış açılarından apartmanda yaşayan Fransız zenginlerinin yaşam biçimlerine şahit oluyoruz. Bu sırada Renee ve Paloma’nın günlükleri aracılığıyla bol bol felsefi çözümleme de okuyoruz. Zaman zaman felsefe dozunun arttığını söylemeliyim. Özellikle kapıcı kadının hayat felsefesi sayfalarca sürüyor ve yoruyor. Ama bu bile bizi romanın akışından kopartamıyor. Zaten Japon adamın gelişiyle roman daha da akıcılaşıyor. Bu üçlünün çeşitli biçimlerde bir araya gelmeleri ile roman iyice formunu buluyor. Özellikle kapıcı kadının apartman sakinlerinden kendini gizleme çabaları, onlar hakkındaki gözlemleri, Paloma’nın evde ve okulda yaşadıkları romanı eğlenceli hale getiriyor.” (Metin Celal, 28.5.2009.)

Her şeyin, özellikle de hayata dair mutlak olguların ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteren nefis bir kitap” (Le Soir)
“Yılın keşfi” (Le Figaro)

Entelektüel Micheel Renee, hayatın anlamının, güzelliğin asla gibi zamanlamada saklı kaldığına inanır ve olduğundan farklı olamayacağına göre olduğu şeye dair susmayı tercih eder.
“Hayatın anlamı vardır ve bunu da büyükler bilir” lafının herkesin inanmak zorunda kaldığı evrensel bir yalan, hayatın anlamsızlığının peşinde koşan insanların aslında zaman kaybettiklerine Paloma, bu anlamsızlığı yaşamamak için 13. Yaş gününde intihar etmeye karar verir.
Apartmana taşınan görmüş geçirmiş bir Japon beyefendisi olan Kakuro Ozu ile tanıştıktan sonra Paloma, Renee de kirpinin zerafetinin olduğunu söylüyor; dışarıdan dikenlerle zırhlı, tam bir kale, ama içinde kirpiler kadar doğrudan bir rafinelik var. Onlar haksız yere duyarsız, uyuşuk görülen, şiddetle yalnız ve korkunç bir şekilde zarif hayvanlar. Kapıcı kimliğini, entelektüel kişilik özelliğinin önünde tutarak, kirpinin tehlike anında dikenlerini dikleştirmesi gibi kendine savunma kalkanı yapıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder